Hikaye, hükümetin dünyada azalan doğal kaynaklar nedeniyle genetik olarak zayıf olanları yok etmesiyle başlıyor. Bu girişimi önlemek için, bu bireylerin DNA’larını onarıp, onları mükemmel genlere, yani 'Eugene'’e dönüşümlerini sağlayan bir araştırma tesisi kurulmuştur. Bu tesis gizli, şehir merkezinden uzak bir mağara çevresine konumlandırılmıştır. Bu bağlamda kavramsal bir yaklaşım olarak, doğal mağara dokusu iç mekana yerleştirilmiş ve buna zıt olarak üçgen yüzeyler kayanın soyut halini temsil etmiştir. Mekânlarda çoğunlukla kaya ve betonun ham hali korunurken, kalan malzemeler parlak yüzeylere sahiptir ve bu zıtlık da insan doğasına yapılan yapay müdahale ile örtüşmektedir.

Ayrıca bakınız:

Back to Top